Bu bölümü tamamladığınızda fazla tevazunun sonu vasat insandan nasihat dinlemektir ile ilgili kompozisyon yazacak düzeye ulaşacaksınız.
İbn'i Haldun, fazla tevazunun sonu vasat insandan nasihat dinlemektir demiş. Gerçekten de her şeyde olduğu gibi tevazunun fazlası da zararlı olacaktır. İnsanlarla iyi iletişim kurmak oldukça önemlidir. Bundan dolayı davranışlarımıza çok dikkat etmek gerekir. Tabii ki tevazu sahibi olmak çok erdemli bir davranış biçimidir. Bunun ölçülü olmasını da aklımızdan çıkarmamalıyız.
Tevazulu olmak insanlara yakışan ve onlarda aranan özelliklerin başında gelir. Ancak her şeyde olduğu gibi tevazunun da fazlası oldukça kötüdür. Siz birine herkese karşı fazla tevazu gösterirseniz, bir müddet sonra bilgisiz, cahil insanlar da size nasihat vermeye kalkar. Alçakgönüllü olmanın da bir ölçüsü vardır. Buna göre bizler de alçakgönüllü olduğumuz zaman bunun sınırını korumalıyız. Olur olmaz her insana karşı tevazunun derecesini ayarlayamazsak, bundan en çok biz zarar görürüz. Haliyle hiçbir şeyden anlamayan, görgü ve bilgisi eksik kişiler bile bize öğüt vermeye kalkar. Sanırım böyle bir şeyle karşılaşmayı da hiç kimse istemez. Dolayısıyla tevazu konusunda dengeli bir tutum sergilemek çok daha doğru olacaktır.
Toplumdaki diğer insanlarla aramıza belli bir mesafe koymak lazımdır. Yani elbette saygıyı elden bırakmamalıyız ancak fazla tevazu gösterirsek de önüne gelen herkes bize nasihatte bulunur. Buna da hiç gerek yoktur değil mi? Bilip bilmeden herkesin bize nasihat vermesi çok da kabul edilemez. Bu yüzden fazla tevazudan kaçınmalıyız diye düşünüyorum.
Son olarak demek istediğim azı karar çoğu zarar mantığıyla hareket etmek en doğrusudur diyorum. Hayatta attığımız her adımın bir ölçüsü olması gerektiğini asla unutmamalıyız. Vasat insan tabiri ise eğitimsiz, kültürsüz, tecrübesiz kişiler için kullanılmaktadır. Bize nasihat vermeye çalışan birinin mutlaka tecrübe sahi olması gerekir değil mi? Öyle önüne gelen cahil her insandan nasihat dinlemek çok sağlıklı olmayacaktır. Bundan dolayı tevazu konusunda da aşırıya kaçmamalıyız.
Labels:
Kompozisyon